Kamulaştırma ve İmar Hukuku
Anayasa’nın 35. Maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı temel haklardan olup, bu hak ancak kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabilir.
Kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının sınırlandırılması da ancak kamu yararı kararı ile olabilir ki, bu da kamulaştırma işlemini gündeme getirir. Anayasa’nın 46. Maddesinde bu husus özel olarak düzenlenmiştir. Bu maddede yer alan şartlar söz konusu olduğunda bedeli peşin ödenmek kaydıyla kişinin mülkiyet hakkı isteği dışında kamulaştırma ile sona ermektedir. Ancak yüksek bütçeli baraj, enerji tesisi gibi projeler için yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırma bedeli taksitle ödenebilmektedir.
Kamulaştırma ile ilgili uyuşmazlıklar hem idari yargının hem de adli yarının görev alanına girebilmektedir. Şöyle ki; bedele ilişkin uyuşmazlıklar adli yargının görev alanına girmekte olup, görevli mahkemeler de kamulaştırmaya konu olan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Kamulaştırma Kararına karşı itirazlar ise idari yargının görev alanına girer ve görevli mahkemeler kamulaştırmaya konu taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesidir. Yine, kamulaştırmasız el atmalar yönünden de adli ve idari yargı ayrımı bulunmakta olup, bu ayrım ile ilgili detaylı bilgiler diğer yazılarımızda yer almaktadır.
Büromuz; kamulaştırma, acele kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil, bedel tespit ve tescil davaları ve benzeri konularında hizmet vermektedir.