BOŞANMA DAVASI – CİNSEL İLİŞKİYE GİRİLMEMESİ – MANEVİ TAZMİNAT
Erkeğin ruhsal ve fiziksel bir rahatsızlığı bulunmadığı – Tarafların iki yılı aşkın süre birlikte yaşadığı – Bu sürede yalnızca bir kez cinsel ilişkiye girildiği – Erkeğin sorunun çözümüne yönelik çaba göstermediği – Kadının kişilik haklarının zedelendiği – Manevi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı
Özet:
Yapılan yargılama ve toplanan deliller çerçevesinde; davalı-karşı davacı erkeğin ruhsal veya fiziksel herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığı, tarafların iki yılı aşkın bir süre birlikte yaşadığı ve bu süreçte yalnızca bir kez cinsel ilişkiye girdikleri, ayrıca erkeğin bu sorunun çözümüne yönelik herhangi bir çaba göstermediği anlaşılmıştır.
Bu durum, kadının kişilik haklarına yönelik bir saldırı niteliğinde kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesince kadın lehine hükmedilen manevi tazminatta hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle, Yargıtay bozma kararının ilgili kısmının kaldırılarak hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Gerekçe:
Her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olsa da, 6217 sayılı Kanun’la getirilen geçici 3. madde uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir. Bu çerçevede, karar düzeltme talebi incelenmiştir.
Davacı-karşı davalının, aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde değildir.
İlk derece mahkemesi; davalı-karşı davacı erkeğin boşanma talebini reddetmiş, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasını kabul etmiş ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Kararın gerekçesinde, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, düzenli cinsel ilişki yaşanmadığı, bu sorunun çözümüne yönelik çaba sarf edilmediği ve kadının kişilik haklarının zedelendiği ifade edilmiştir.
Dairemizin 09.03.2017 tarihli, 2015/22742 E., 2017/2168 K. sayılı ilamında ise; erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı ve manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Ancak kadının karar düzeltme talebi üzerine yapılan incelemede; Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun 30.03.2015 tarihli raporuna göre, erkeğin ruhsal ya da fiziksel bir engelinin bulunmadığı; tarafların iki yıldan uzun süre birlikte yaşadıkları, bu süreçte yalnızca bir kez cinsel ilişki yaşandığı ve erkeğin bu durumu düzeltmeye yönelik çaba göstermediği belirlenmiştir.
Bu durum kadının kişilik haklarına yönelik saldırı olarak nitelendirilmiş ve ilk derece mahkemesinin manevi tazminat kararı isabetli bulunmuştur. Dolayısıyla bozma kararının manevi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar:
Davacı-karşı davalı kadının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme istemi kabul edilmiş,
Dairemizin 09.03.2017 tarihli, 2015/22742 E., 2017/2168 K. sayılı ilamının bozmaya ilişkin (2) numaralı bendinin kaldırılmasına,
İlk derece mahkemesi kararının tüm yönleriyle ONANMASINA,
Davacı-karşı davalı kadının manevi tazminatın miktarına ilişkin karar düzeltme isteminin reddine,
Karar düzeltme harcının, istek hâlinde yatırana iadesine,
Oy birliğiyle karar verildi.
Tarih: 13.11.2017